25 Ağustos 2013 Pazar

Yazılmamış Yazı- 26 Ağustos 2013 günü Edremit 10Haber Gazetesinde yayınlanan yazım

Bu hafta bir başbakanın yaptıklarını yazacaktım.
Vatandaşına “lan”,
çiftçiye “ananı da al git”
dolandırılan gurbetçisine “ bana mı sordun paranı verirken”
terörle mücadele ederken şehit düşen askeri için “askerlik yan gelip yatma yeri değildir”,
göçük altında kalan madencisine “onların ki güzel ölüm”
yaralı göstericiye “kadın mı kız mı belli değil”
kendisini protesto edenlere “üç beş çapulcu” diyen bir başbakanın yaptıklarını…
Öyle bir başbakan ki, polis orantısız şiddet kullandığında, yurttaşın canını aldığında polise teşekkür eden ve ellerine sağlık diyen bir başbakan…
Öyle bir başbakan ki, ülkesinde bir bombalama eyleminde resmi olarak 64 gayrı resmi kaynaklara göre iki yüzden fazla yurttaşı öldüğünde taziyeden önce ABD’ye gidip direktif alan bir başbakan…
Öyle bir başbakan ki, ülkesinin gördüğü en büyük protesto eylemleri başladığında Fas’a gidip ticaret bağlantıları kurmaya çalışan bir başbakan…
Öyle bir başbakan ki, “komşularla sıfır sorun” diye yola çıkıp, bütün komşularıyla kavga eden bir başbakan…
Öyle bir başbakan ki, sıfır noktasında terörü üstelik bir de teröre sıfır tolerans derken doksan yıllık cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir noktaya çıkaran bir başbakan…
Öyle bir başbakan ki, terör örgütüyle görüşen şerefsizdir dedikten sonra, haberalma örgütü başına terör örgütü lideriyle görüşme ve pazarlık emri veren bir başbakan…
Öyle bir başbakan ki, ulus tarihinin en büyük ihanet projesine eş başkan olmakla övünen, “ben ülkemi pazarlamakla mükellefim” diyen bir başbakan…
Öyle bir başbakan ki, ileri demokrat olduğunu söyleyip halkıyla arasına bin 500 koruma sokan bir başbakan…
Öyle bir başbakan ki, kendi ülkesinde yaşanan protestolara kulak vermeyip, üç gün önce kardeşim dediği ve diktatör ilan ettiği bir lidere “halkın sesini dinlemelisin” diyen bir başbakan…
Öyle bir başbakan ki, el sıkıştığı, sarıldığı, dostu hatta kardeşi olduğunu söylediği her liderin öldürüldüğü bir başbakan…
Öyle bir başbakan ki, elin işgalci orduları için dua ederken kendi askerini zındanlara attıran bir başbakan…
Öyle bir başbakan ki, demokrasiyi şeriata giden yolda bir tramvay olarak gören bir başbakan…
Öyle bir başbakan ki, hakkındaki yolsuzluk dosyasını sumen altı ettiren bir başbakan…
Öyle bir başbakan ki, her şeyi yalnızca kendisinin bildiği iddia edecek kadar megaloman bir başbakan…
Ama çevrede öyle bir başbakan olmadığı için yazacak bir şey de bulamadım. Yani bu yazı aslında yazılmadı. Bu yazılmamış bir yazı.
Onun yerine size bir fıkra anlatayım ben, daha doğrusu bir soru sorayım;
Soru: Dünyanın en büyük megalomanı kimdir?
El-cevap: Haliç’te sırt üstü yüzerken köprü açık mı diye düşünen karasinek…


Sevgiyle…

1 yorum: